Âlem aslî maddesi

Âlem aslî maddesi ya da âlem çekirdeği; sayısız âlemlerden oluşan madde kâinatındaki her bir âlem için; o âlemin karakterini, bütün hal ve şekillerinin özünü bünyesinde taşıyan; o âleme mahsus hareket ve şekilleri meydana getirebilme kabiliyetinde bulunan; o âlemde ilk hareketleri gösteren ve bu hareketleri çeşitlendirmek, arttırmak ve hızlandırmak suretiyle o âleme mahsus bütün hal ve şekilleri tedricen meydana getiren; o âlemin başlangıcı olmakla birlikte, henüz o âleme ait hiçbir hareket göstermeyen; o âlemin ilk şekilsiz (amorf) maddesi ya da ilk şekilsiz cevheridir. (12, 13, 11, 10, 41, 22, 40, 54) Bir başka tanımıyla âlem aslî maddesi ya da âlem amorf cevheri; kâinat aslî cevherinin ilk hâlinden kâinat bütününe yükselen yürüyüşünde varmış olduğu, her biri bir âleme başlangıç oluşturan safhalar ya da menzillerdir. (11)

Harekete geçirilen kâinat aslî cevherinin, âlem aslî maddelerini (âlem çekirdeklerini) oluşturan safhalar ya da menziller gösterecek şekilde kompleksleşmesi ya da inkişafı

Kâinatta her âlemin kendisine mahsus bir özelliği vardır ve bu özellikler ruhların tekâmül ihtiyaçlarına göre ayarlanmıştır. (11) İşte aslî madde veya madde cevheri denilen şey, kâinattaki tüm ‘âlemler’in, yani kâinat bütününün ana maddesini, mayasını oluşturan, “mutlak hareketsizlik” ve şekilsizlikle nitelenen, amorf bir madde hâlidir. (11) Bu cevher ilk harekete geçtiği andan itibaren, gittikçe kompleksleşerek, birbirine oranla daha yüksek karakter değişmeleri gösteren safhalar meydana getirir. (11) Bu madde safhalarına, madde kâinatını dolduran ve birbirine nazaran değişik özellikler gösteren âlemlerin birer çekirdeği veya aslî maddesi denir. (11) Çünkü birbirinden daha inkişaf etmiş tezahürlere ortam olan bu âlemlerin aslî maddeleri (âlemlerin çekirdekleri), ancak kendi âlemlerine mahsus hareket ve şekilleri meydana getirebilme kabiliyetindedirler. (11) İşte her âlemin ilk maddesi veya atomu, kâinat aslî cevherinin (Kâinat cevheri) ilk hâlinden kâinat bütününe kadar yükselen yürüyüşünde, varmış olduğu menzillerden biridir ki, bu menzillerin her biri kendi âleminin karakterini “bünye”sinde taşır. (11) İlk hidrojen atomu, Hidrojen âlemi

Herhangi bir âlemin aslî maddesi, o âlemin ilk maddesidir (ilk şekilsiz maddesidir). (12, 13) O ilk maddede, o âleme mahsus bütün hâl ve şekillerin özü mevcuttur. (12) Bu hâl ve şekilleri meydana getiren unsur da ‘hareket’tir. (12) Hareketlerin mahiyet ve karakterleri ise her âlemin kendi özelliklerini doğuracak tarzda değişiktir. (12) Yani her âleme mahsus ayrı bir hareket tarzı vardır. (12) Dolayısıyla bir âlemin ilk aslî maddesi olan çekirdek veya en ilkel atom; o âlemin hareketlerini henüz göstermediğ inden (izhar etmediğinden), o âlem için hareketsiz ve amorf durumda bulunur. (12) Bu ilk atomlar, ilk hareketleri göstermek, çeşitlendirmek, arttırmak ve hızlandırmak suretiyle o âleme mahsus bütün hâl ve şekilleri yavaş yavaş meydana getirirler. (12)

Maddelerin, yukarıdan aşağıya indikçe hareketten hareketsizliğe, faaliyetten atalete doğru yürümelerinin değişmez bir kural hâlinde görünmesi de, bu hakikatin bilimsel gözlemini oluşturur. (12) En yüksek ve en inkişaf etmiş maddeler, hareketleri en kompleks ve en çok olanlardır. (12) Buna karşılık, maddeler, inkişaf hiyerarşisinde aşağılara doğru indikçe hareketleri azalır, basit hâllere döner ve nihayet o âlemdeki hareket imkânlarına oranla sıfıra yakın bir durum alırlar. (12)

Bütün hâl değiştirmeler, bütün şekil almalar (formasyonlar) ve şekil değiştirmeler (transformasyonlar) ancak hareketlerle ve hareketlerin çeşitlenmeleriyle mümkün olur. (13)

Âlemimizin aslî maddesi ya da çekirdeği

Dolayısıyla âlemimizin henüz hiçbir hareketini göstermeyen aslî maddesinin de, Dünya’mıza mahsus hiçbir hâl ve şeklinin hemen hemen mevcut olmaması gerekir. (13,40) Bu yüzden ona, “âlemimizin amorf maddesi” denir. (13) Aslî madde, dünyasal idrakle ancak teorik olarak düşünülüp kabul edilebilen ve görünürde “yokluk” ifade eden bir realitedir ki, bu realitenin, Dünya’mıza mahsus çeşitli formlarını alabilmesi için, bir sürü inkişaf kademesinden geçmiş ve Dünya küresine (gezegenine) ait bir sürü değer kazanmış olması gerekir. (13)

Âlemimizin başlangıcı olan aslî maddesi; ilk kâinat safhasını oluşturan ilkel dağınık ortamın maddelerinden meydana gelmektedir: (40) Bu amorf sahadan sonra bir menzil gelir ki bu menzil, hidrojen âleminin başlangıcını teşkil eden ilk hidrojen atomudur. (10) Fakat burada “ilk hidrojen atomu” diye belirtilen madde, kimyaca tanınan “H” atomu değildir. (10,54) insanlarca bilinen “H” atomu, bu atomun çok inkişaf etmiş, kompleks ve ileri bir hâlidir ve ondan bambaşka bir şeydir. (10, 54)

Ancak insanlar ilk atoma hidrojen dedikleri için, âlemimizin bu ilk atomu ‘İlâhî Nizam ve Kâinat kitabı’nda da yine “hidrojen” adıyla belirtilmiştir; yani madde âlemimizin nüvesi olan bu atom, kimyaca bilinen “H” atomu değildir. (54, 315) İnsanlar bu ilk hidrojen atomunu henüz (1959 yılında) tanımamaktadırlar. (10)

İki unsurdan oluşmuş ilk hidrojen çekirdeğinin, diğer deyişle en ilkel hidrojen atomunun meydana gelmesi, kozmozdaki ilk maddeler

İlk kâinat maddesinin inkişaf safhasında, yani ‘hidrojen-altı safhası’nda ‘aslî tesirler’in maddenin ortasına inip, amorf ortamın ilkel maddelerinden toplayarak atomu meydana getirmeleri şöyle olur: (51)

Ünite’den bu amorf ortamın içindeki bir noktaya tesir gelir. (41) Bu bileşik tesirde, biri ruha, diğeri maddenin bünyesine ait olmak üzere, birbirine zıt karakter göstermekle beraber, birbirini tamamlayan, aynı hedefe yönelmiş iki tesir bulunmaktadır. (41) Aslında bunların ikisi de aslî tesirin kâinattaki, iki cephede görünen tezahürüdür. (41) Bu iki zıt tesir, birbirine zıt karakterde birleşmiş unsurlardan oluşan ikili bir madde vahdetini, yani bir “birim düalite”yi meydana getirir. Düalite prensibi, Madde kombinezonu. (41) Bu unsurlar (ilk çekirdeği oluşturan iki zıt unsur) o ortamda mevcut amorf maddenin bir kısmının, gelen tesirler altında hareketlendirilerek bir araya toplanmış hâlleridir. (41-42) Diğer deyişle bu hareketler sayesinde meydana gelen manyetik alan, o dağınık maddeleri bir araya toplar. (42) İşte bu hareketler aynı zamanda hidrojen âleminin ilk hareketleridir ki, bir ruhun o atoma bağlanması icaplarına göre aslî tesirler tarafından ayarlanmıştır. (42) Âlemimizin ilk maddesi olan ilk hidrojen atomu amorfa en yakın bir maddedir. (41) En basit madde. Âlemimizin ilk maddesi olan bu ilk hidrojen atomu, insanlar tarafından teleskoplarla gözlemlenen bütün güneş sistemlerini, galaksileri, kısacası bütün astronomik cisimleri içeren (muhtevî), âlemimizin “ana”sı olan bir ‘madde kombinezonu’dur ki, kimyacılar tarafından bilinen “H” atomu, bu atomun çok ilerlemiş ve inkişaf etmiş hâllerinden biridir. (44)

Galaksilerin ve bütün astronomik cisimlerin görünmeyen ana maddesi

Aslî tesirlerce karanlık ortamda (amorf ortamda) meydana getirilen bu çekirdek, en basit haldeki ilkel hidrojen atomudur. (12, 44, 45) Bu ilk hidrojen atomları böyle birbirine zıt, fakat denge hâlinde bulunan ikişer unsurdan ibaret olup, âlemimizin en basit hâllerdeki aslî maddelerini teşkil etmektedirler. (42) İlk hidrojen atomlarından oluşan bu sahalar, astronomik âlemin bütün cisimlerini, kürelerini ve ‘güneş sistemleri’ni teşkil eden sayısız galaksi (Galaksiler) sahalarının ilk durumlarını meydana getirirler. (42) Hidrojen âlemimizi, yani astronomik vâsıtalarımızla gözlemleyebildiğimiz güneş sistemlerinin, galaksilerin ve bütün astronomik cisimlerin ana maddesini, işte insanların henüz tanımadıkları hidrojen atomunun bu ilk çekirdek, nüve hâli teşkil eder. (54) Dünya’mızın ve küreleriyle, sistemleriyle, galaksileriyle, bütün astronomik âlemimizin madde hâl ve şekilleri, bu hidrojen atomunun inkişaf etmiş durumlarının çeşitli kombinezonlarından meydana gelmiştir. (10) Aslî tesirler o karanlık ortamda ilk çekirdeği ya da ilkel hidrojen atomunu teşkil ettikten (şekillendirdikten, oluşturduktan) sonra, zamanla, onun etrafına diğer cüzleri de toplayarak gittikçe daha kompleks ve daha inkişaf etmiş durumları meydana getirirler. (44, 12) ‘Hidrojen âlemi’nin en küçük cüzlerinden en büyük sistemlerine kadar bütün küre ve oluşumları (yani kozmik cisimler dediklerimiz) bu şekilde meydana gelir. (44) Yani esasî tesirler (asli tesirlerin maddeye ait olanları) herhangi bir madde ortamında, o ortamın cüzlerini bir nokta etrafında toplayarak bir çekirdek kurmak ve onun etrafına diğer cüzleri çekip madde teşekküllerini (oluşumlarını, şekillenmelerini) meydana getirmek suretiyle maddelerin, cisimlerin, kürelerin, sistemlerin, galaksilerin ve âlemlerin vücuda gelmesini sağlarlar. (64) 

Âlemler

Aslî madde

İlk hidrojen atomu

Hidrojen-altı safhası

Pasif intibaklar safhası

Aslî tesirler

Güneş sistemleri

En basit madde