Organizasyon

Vazife organizasyonu ya da kısaca organizasyon; ‘vazife plânı’na dahil olmuş varlıkların sayısız yollarda uzmanlaşmaları ve vazife liyakatlerini kazanmaları sonucunda, çeşitli vazifeler etrafı nda toplanmaları, gruplaşmaları, organlaşmaları yla meydana gelen; ‘Ünite’den vazife plânının en alt kademelerine kadar hiyerarşik olarak sıralanan; Ünite’ye doğru yürüdükçe idraken birleşmelerde bulunarak gitgide genişleyip büyüyen; kâinatın çeşitli âlemlerine ait sayısız işlerde vazifelendirilmiş veya vazifelenmiş; disiplinli teşkilatlardan her birine verilen addır. (74, 70, 241, 245, 71, 73)

Organizatör-organ hiyerarşik ilişkisi

Kâinatın insanların sezebilecekleri kısımlarındaki organizasyonların faaliyetleri organ-organizatör ilişkileri içinde cereyan eder: (70) Üniteden itibaren aşağılara doğru inen tüm vazife plânlarının (Vazife plânı) en alt kademesine kadar geçerli ve zaruri olan kâinatşümûl hiyerarşik nizamda, her organizasyon, nezareti, kontrolü ve direktifi altında bulunduğu, bir üst kademedeki veya ‘plân’daki organizasyona nazaran “organ” konumundadır, üstteki organizasyona da “organizatör” adı verilir. (244, 70, 74)

Her organizasyon, kendisinden bir üst olan organizasyonun organizatörlüğü altında çalışır. (70) Organizatör konumundaki her üst organizasyon, alt organizasyona ışık tutar; bu ışık da ona yine bir üst organizasyondan gelmiştir. (70) Bu hâl Ünite’ye kadar böyle uzanır (Ünite’den itibaren ışık böyle iner). (70) Böylece, Ünite’den tüm kâinata tutulan projektör ışığı (Aslî Kudret ışığı konisi), hiyerarşik olarak, vazife plânının en alt kademelerine kadar sıralanmış vazife organizasyonlarını yukarıdan aşağıya doğru kateder. (70) Bu sırada her organizasyon bir üstündekinden aldığı ışıkla kendi vazifelerini görürken, o ışığı bir alttaki organizasyonun ‘vazife’ görme ihtiyaçlarına göre, alttaki o organizasyona da gönderir. (70) Böylece, vazife plânının bütün safha ve kademelerindeki organizasyonlar, kendilerine düşen vazifeleri yukarıdan gelen direktifin ışığı altında, yani Ünite’den gelen direktiflerle ifa ederler. (70)

Kâinat baştanbaşa bir organizasyondur. (70) Fakat bu büyük organizasyon içinde bir organizatörlük-organlık durumuyla kendini gösteren organizasyon şekilleri, kâinatın ancak belirli bir safhasından başlayıp belirli bir safhasına kadar sürer. (70) Bu safhaların üstünde ve altında kalan “organlaşma” durumları ise, insan idraki dışında kalan ‘yüksek prensipler’in nizam ve tertiplerine ait yasa ve kurallar dahilinde vuku bulur (olur). (70) Bununla birlikte bunların hiçbiri büyük “kâinat organizasyonu”nun dışında değildir. (70)

Organizasyonlar sistemi

Aslî Prensibin (Aslî Prensip) direktifleri, yaptırımları ve icapları dahilinde, vazife plânına dahil olmuş varlıkların sayısız yollarda uzmanlaşmaları ve vazife ‘liyakat’lerini kazanmaları sonucunda, çeşitli vazifeler etrafında toplanmalar, gruplaşmalar, organlaşmalar (Organ) ve sistemleşmeler (organizasyon sistemlerinin meydana gelmesi) oluşur. (74) Bütün bu örgütlenme (teşkilatlanma), ruhların tekâmülleri için şaşmadan yürüyen kâinatın, Ünite’ye bağlı muazzam idare mekanizmasının teknik cephesini oluşturur. (74)

Kâinatta belirli vazifeler ve işler birtakım grup ve kadrolardaki vazifeli varlıklar tarafından yapılır ki, bu grupların çeşitli cepheleriyle birbirlerine bağlı bulunmasından oluşan organizasyon sistemleri Ünite’ye kadar uzanırlar. (168, 241, 240, 242, 168, 241, 226) ‘Üç ana kadro’ya bağlı olarak, ruhların kâinattaki tekâmüllerine ilişkin icapları bütün ayrıntı ve incelikleriyle yerine getiren, sayısız organizasyonların hiyerarşik tertiplerle birbirine bağlanmasından meydana gelen her “organizasyonlar sistemi”ne kısaca ‘organizasyon sistemi’ denir. (241, 240, 242, 168, 241, 226) Her organizasyon sistemi, hangi kadro dahilinde çalışması lazım geliyorsa, ona göre kurulur ve işler. (240) Vazife plânlarının kâinat prensiplerine uygun olarak yürütülmesini sağlayan bu sistemler, bütün varlıkların inkişaf ve tekâmül plânlarında çok önemli roller alırlar. (168)

Organizasyon sistemleri vazife plânı ndan itibaren kurulurlar. (242) İlk organizasyonlar da vazife plânının ilk kademelerinde başlar. (242)

Bu organizasyonların ve organizasyon sistemlerinin hepsi, vazife plânının ilk kademelerinden Ünite’ye kadar, kâinatın çeşitli ‘âlemler’ine ait sayısız işlerde vazifelendirilmiş veya vazifelenmiş varlıklardan oluşmuştur. (241)

Vazife plânının ilk, yani en alt kademelerindeki, organizasyonların kullandıkları hâmi ve yardımcı varlıklar

Sevgi plânı’nda oluşan küçük gruplarıyla vazife plânına girişin son hazırlık tatbikatlarını yapan varlıklar, bu tatbikatları sırasında sessizce, belirsizce ve son derece tatlı bir akışla vazife plânının ilk kademelerine kayarak geçer ve derhal vazife plânının ilk kademelerine ait işlerle vazifelenirler: (243, 311) Hâmi ve yardımcı varlıklar. Bunlar, küçük topluluklarını (beşer, altışar kişilik üçer beşer gruplar) önceki plânda “intibak mekanizması” sayesinde muhafaza etmiş olduklarından, artık vazife plânının “tek bir fert hâlinde” çalışan vazifeli varlıkları olurlar. (243, 242, 319) Böylece vazife plânına gruplar hâlinde hazırlanarak yürümüş varlıklar, beşer, altışar fertlik gruplar hâlinde, tam bir vazife anlayışı içinde, idrakî zaman ve mekân (Küresel zaman) imkânları dahilinde, ilk vazifelerini almış olurlar ki, bu, onların vazife plânına girmiş olmaları demektir. (319)

Bu kademelerden itibaren, vahdet yolu boyunca, gayeye ulaşmak, yani ‘aslî icap’ların bütününe uyabilmek ve ahenge bütünüyle karışabilmek (Ahenkten olmak) için geçilecek daha sonsuz merhale vardır ve Ünite ile bu ilk vazife kademeleri arasında sayısız faaliyet, iş, vazife ve durumlar mevcuttur. (244) Vazife plânına geçmiş bu varlıklar, zamanla gittikçe genişleyecek olan grupları ve bu grupların genişlemesiyle benzerlik (tev’em) kazanacak idrâklerin artması sayesinde, vazife plânının ilk kademelerinden itibaren ilâhî icabı taşıyan ışık konisinin (Aslî Kudret ışığı konisi) zirvesine doğru, gittikçe büyük bir olgunlaşma hızı ile tırmanarak yükselmeye başlayacaklardır. (319)

Vazife plânının ilk ve nispeten en basit kademelerinde bile dünya ölçüsüne göre çok büyük iş ve vazifeler bulunur: (244) Bu kademelerdekiler, mesela dünyadaki bir insanın tekâmülü ile vazifelenirler; klasik spiritlerin, okültistlerin hâmi ruhlar dedikleri ve mistik ekollerin, koruyucu melekler, yardımcılar, “metrler” (Fr. ‘maitre’) gibi adlar verdikleri, az çok küçük ve büyük grupların faaliyetlerini destekleyen vazifelilerin bir kısmı, genellikle vazife plânının bu kademelerine ait varlıklardır. (244) Bunlar aynı zamanda kendilerinden daha üstün organizasyonlar tarafından da kullanılırlar; hatta yarı idrakli olarak, daha büyük diğer işlerde de kullanılırlar. ( 244)

İlham’ denilen ve ilim, sanat, fikir hayatında insanların “dahilik”, “yaratıcılık” dedikleri tezahürlere neden olan bazı irtibatlar, büyük vazife plânlarına mensup olmayıp, insanların ferdî veya bâzı mâşerî durumlarına yardım etmek isteyen, ‘hâmi ve yardımcı varlıklar’ gibi “mutavassıt (aracı,orta) vazifeliler” tarafından, “alelâde irtibat” (Entüvitif medyomluk) mekanizmasına tâbi olarak gönderilen tesirlerle sağlanır. (159)

Organizasyonların vazife plânı kademelerinde yükselişi

Vazife plânının ilk kademelerinde grupların yükselişi şöyle olur:

Vazife plânının ilk kademesine “A” diyelim! Buradaki vazife grupları çalışırken doğal olarak, daima üstten gelen ‘tesirler’in kontrolü ve hatta direktifi altındadırlar. (244) Esasen bu hâl Ünite’ye kadar bütün vazife plânlarının kademelerinde daima geçerli ve zaruridir. (244) ‘Aslî Kudret ışığı konisi’ sembolik tasvirinde belirtilen, Ünite’den inen ışık konisi bu zarureti izah eder. (244) “A” kademesindeki ya da plânındaki bir vazife grubu bir üstte bulunan “B” kademesindeki ya da plânındaki bir vazife grubunun nezareti altında çalışırken, üstteki “B” grubuna “organizatör”, “A” kademesindeki gruba da “organ” denir. (244) “A” planındaki gruplar idrakî zaman tekniği ile vazifeler görerek aslî zaman akışında hızla mesafe alır ve bu faaliyetleri sayesinde intibak sahalarını genişletirler. (244-245) İntibak sahası. Bu sırada onların işleri, vazifeleri ve ‘yükümlülük’leri de o oranda artar ve kapsam kazanır. (245) Böylece bir üste, yani “B” plânına geçerler. (245) Buradan anlaşılacağı gibi, grupların bir üst ‘plân’a geçişi demek, intibak sahalarının bir o kadar genişlemiş bulunması demektir. (245) Yani “A” kademesindeki gruplar “B” kademesine geçerken bu grupların idraklerinin diğer bazı grupların idrakleriyle de birleşmeleri sonucunda fertleri çoğalan, dolayısıyla idrakleri artan daha büyük gruplar meydana gelir ve doğal olarak, idrakler de o oranda genişler. (245) Bu, şu anlama gelir: Alt kademelerden üst kademelere yükseldikçe, üst kademelerde grupların adetleri azalmakta, buna karşılık her gruptaki fert sayısı çoğalmaktadır. (245)

Organizasyonların ve hiyerarşik ilişkilerin bittiği nokta: Ünite

Organizasyonlar Ünite’ye yaklaştıkça, idraklerin, özgürlüklerin ve sorumlulukları n artması oranında vahdete doğru yürüyüş hızlanır. (79) Organizatörlükorganlık şeklindeki ya da üstlük-astlık şeklindeki hiyerarşik ilişki bağları gittikçe gevşer ve sonunda kaybolur: (79) O zaman Ünite denilen kâinatşümûl vahdet tahakkuk eder (gerçekleşir, hakikatleşir). (79, 245)

Organizasyonlar Ünite’ye geldikleri zaman artık tek bir organizasyon hâlinde toplanmış bulunurlar. (245, 79) Ünite’ye girdikleri zaman yüksek faaliyetlere aşağılarda olduğu gibi, organizatörlük-organlık zaruretlerine tâbi olmadan, insan aklının eremeyeceği tek ve büyük bir organizasyon vahdeti içinde devam ederler. (79) Bütün idrakler burada tek bir idrak hâline girer. (245) O muazzam idrak hiçbir insanın sezgisine bile varamayacağı bir kudret olur. (245) Hatta artık ona ne bir organizasyon, ne de bir plân denilemez. (245)

Organizasyonların vazifeleri

İlâhî icap (Aslî icap), kâinat organizasyonları nda vazife almış her kademedeki vazifelilerin, Ünite’den gelen direktiflere göre, derece derece kapsam kazanan fonksiyonlarıyla yerine getirilir. (270) Vazife duygusu ve idrakine varmış varlıkların liyakatlerine göre, vazife plânlarında birbirinden derece ve vazife durumu itibariyle farklı gruplaşmalar, kadrolaşmalar ve organizasyonlar oluşur ki, bunlar birbirinin düzenleyicisi (nazımı), denetleyicisi (murakıbı) ve yardımcısı hâlinde, yüksek prensiplerin hedef aldığı ortak gayeye yönelmiş olarak Ünite’ye kadar yayılırlar. (73-74) Bunların yapacakları işler arasında, yüksek icaplara göre, varlıkların tekâmüllerine hizmet etmek, onlar için maddi ortamlar hazırlamak, henüz otomatizma altında bulunanlara yardım etmek gibi sayısız faaliyet vardır. (74)

Vazife plânında her şeyden önce, tam mânâsıyla bir koordinasyon ve kooperasyon (işbirliği, ortaklaşa çalışma) vardır. (198) Yani vazife plânındaki organizasyonların, gruplarına göre aralarında tam bir vahdet, bütün faaliyetlerinde birbirinden ayrılmaz bir işbirliği mevcuttur. (198) Bu durum, vazife plânının şaşmayan bir esasıdır. (198)

Organizasyonlarda ve organizasyon sistemlerinde vazifeli varlıklar, vazifelerini, kendi organizasyonları içinde, üç genel ve koordine vazife kadrosunun (Üç ana kadro) Ünite’den gelen prensip ve direktifleri altında, kıl kadar şaşmadan yerine getirirler. (241) Bu vazifeler çeşitli âlemlere ait sayısız işlerdir. (241) Mesela Dünya ile ilgili çeşitli vazifeler ve bu vazifeleri gören, birbirine bağlı sayısız organizasyondan bazıları şunlardır: (241)

• Dünyaya has (özgü) zaman (Yüzeysel zaman) istasyonları (organizasyonları). ( 241)

• Kaba hareket (kaba maddeyle ilgili hareket) faaliyetlerinin idare edilmesi ve bunları idare eden istasyonlar (organizasyonlar). (241)

• ‘Ferdî plân’ların ve küçük grupların tekâmül plânlarının (küçük grupların mâşerî plânlarının) idare edilmesi ve bunları idare eden istasyonlar (organizasyonlar). (241)

• Nihayet, gittikçe büyüyen, kapsam kazanan, geniş çaplardaki kitlelerin genel tekâmül hamlelerinin, plânlarının ve ilgili madde inkılâplarının sevk ve idare edilmesi ve bunları sevk ve idare eden, yürüten istasyonlar (organizasyonlar). (241) İşte bugünkü dünyanın büyük inkılâp faaliyetlerinde vazifelenmiş, Yüksek Vazife Plânı’ndan büyük bir organizasyonun dünya inkılâbına (İnkılap ve intikal devri) ait işleri arasındaki ‘İlâhî Nizam ve Kâinat kitabı’nın meydana getirilmesi yolundaki faaliyetler de, bu vazifeler meyanındadır (arasındadır). (241) Dünya idare Plânı

Vazife plânının yüksek varlıkları çok istisnai hâllerde; insanlar arasında büyük bir hareketi uyandırabilmek, onlara kitlesel hamleler kazandırmak, genel ve mâşerî tertipler, nizamlar ve usuller dahilinde yetiştirici bilgileri vermek, kısaca, dünyada hızlı inkişafları sağlamak için, bazen bizzat kendileri de dünyaya inerler, hem idareci, hem de mürşit (bazen idareci, bazen mürşit) durumlarda faaliyet gösterirler. (160)

Vazife plânındaki vazifeli bir varlığın bir işte vazifelenmesi demek, o vazifelinin tâbi olduğu grup bütününün o işte vazifelenmesi demektir. (243) Mesela vazife plânındaki bir organizasyona tâbi olup, dünya çapında bir hareket yaratmak vazifesini üzerine almış bir vazifelinin bu büyük vazifeyi yerine getirmek üzere dünyada bedenlenmesi gibi ender olaylarda, bu ‘bedenli vazifeli’ varlık, dünyada iken plânından ayrılmış ve görünüşe göre tektir: (243) Fakat aslında onu destekleyen; plânına mensup tek 348 Organizasyon bir ‘varlık’ değil, o varlığın tâbi olduğu organizasyonun “vahdet hâlindeki tüm organları”dır. (243)

Organizasyon sistemi

Dünya idare Plânı

Vazife plânı

Üç ana kadro

Yükümlülük

İntibak sahası

Aslî zaman üzerinde yürüyüş

Objektif tekâmül

Ünite

Organ

Vazife safhası