Madde kombinezonu

Madde kombinezonu; iki zıt değerin (iki zıt değer grubunun, iki zıt hareket kompleksinin) kompozisyonundan (hasılasından, bileşiminden) oluşan “madde ünitesi” ya da “birim düalite”dir. (22)

Madde kombinezonunun mıknatısınkine benzeyen, ayrıştırılamaz, iki kutuplu yapısı

İki zıt değeri içeren bir madde ünitesinin veya madde kombinezonunun bu zıtlarından yalnız bir tekini ele alırsak, onun da yine iki zıt değerden oluşmuş olduğunu görürüz ki, bu özellik onun tâ ilk hâli olan ‘aslî madde’ye kadar sürer gider. (22) Bu nedenden bu madde kombinezonlarının her birine birer “birim düalite” demek gerekir. (22) Maddelerin hayatiyet ve oluşlarını sağlayan ‘düalite prensibi’; maddeyi unsurlara (iki unsura) vâzetmek suretiyle, maddenin bünyesine “esas yapı” olarak ‘Aslî Prensip’ tarafından konulmuştur (maddenin bünyesinin yapısı iki unsurlu kılınmıştır). (25)

Madde kombinezonundaki iki hareket kompleksinin maddeyi mevcut kılması ve kimliklendirmesi

Toplamları bir madde cüzünün herhangi bir anda, içinde bulunduğu ortamda mevcudiyet göstermesine ve o madde cüzünün belirli nitelik ve niceliklerle tezahür etmesine neden olan; maddelerin bünyelerinde bulunan ya da bünyelerini kuran, oluşturan bu iki zıt değer ya da miktar grubuna ‘hareket kompleksleri’ denir. (22, 27, 8, 28)

Madde hâlleri ancak ‘hareket’lerle var olur; bütün hâl değiştirmeler, bütün şekil almalar ve şekil değiştirmeler ancak hareketlerle ve hareketlerin çeşitlenmeleriyle mümkün olur. (13, 27)

Âlemimizin ilk amorf cevherinden itibaren dünyamızın ilk maddesine ve ondan da daha ötelere uzanan bütün kâinat cüzlerinde sayısız hareket kompleksi vardır. (22) Hareket kkomplesleri. Bu cüzlerin sonsuz nitelik ve nicelikteki tezahürlerine neden olan bu hareketler, maddede birbirine tümüyle zıt karakterde, aynı zamanda denge prensibi esasına göre, birbirini destekleyici mahiyette iki ayrı değer grubu oluştururlar. (22)

Şu hâlde maddenin herhangi bir kademedeki durumu, o an içinde o maddede mevcut olan hareket kompleksleri toplamının tezahürü demektir ki, bu da o maddeyi o âna mahsus olmak üzere var eden, kimliklendiren bir kavramdır. (27) İşte bir maddenin herhangi bir anda, içinde bulunduğu ortamda mevcudiyet göstermesiyle sonuçlanan, bünyesindeki, birbirine zıt iki “hareket kompleksi”, o varlık (varlık gösteren madde) için, birer “değerler veya miktarlar toplamı”dır. (27)

İnkişafın madde kombinezonlarının kompleksleşmesi anlamına gelişi

İnkişaf’, kâinat içindeki maddelerin bünyelerindeki hareketlerin artması, madde kombinezonlarının kompleksleşmesi, tesirlere hedef olma sahalarının genişlemesi, değerlerinin artması hâlidir. (37)

Maddelerin basitlik–komplekslik farkları, onların bünyelerini oluşturan hareket komplekslerinin az veya çok karmaşık olmalarından, yani inkişaf durumlarından ileri gelir. (8) Bir maddenin madde kombinezonları, bünyesini kuran değerler, yani hareketler ne kadar fazla, zengin ve karmaşık ise o madde o kadar kompleks olur ve basitlikten o kadar uzaklaşmış bulunur. (8) Kompleks madde, En basit madde. Oysa maddelerin incelik ve kalınlık kavramı bu mânâyı taşımaz; burada maddenin içindeki terkip (kompozisyon) ve değer miktarlarının azalıp çoğalması sözkonusu değildir. (8)

Madde kombinezonlarındaki hareket komplekslerinde ya da değerlerde meydana gelen farklanma: Değer farklanması

Şu hâlde bir maddenin bünyesindeki hareket içeriğinin (muhtevasının) şu veya bu şekilde azalma veya çoğalması, o maddenin değerlerinin değişmesi demektir, yani bu değerlerin artması veya eksilmesi demektir. (27) Bu da o madde kombinezonu ya da ünitesinin bu zıt unsurlarından (iki zıt değer grubundan) birine veya diğerine dışarıdan gelecek tesirlerle olur. (27, 22) Çünkü tesir de bir harekettir. (27) İşte “değer farklanması” veya “miktarî değişmeler” terimiyle ifade edilen mânâ budur. (27) Düalite prensibi

Madde kombinezonlarının bünyelerinde denge hâlinde bulunan bu zıt de-ğerlerden birinin diğerine oranla daha fazla yük, daha doğrusu fazla tesir alması, üstte belirtildiği gibi, bu zıtlar arasındaki mevcut dengenin bozulmasını doğurur. (22, 27) Oysa düalite prensibi esasına göre bu zıtlar devamlı bir denge hâlinde bulunmalıdırlar. (27) İşte bozulan dengenin tekrar kurulması için, bu denge unsurlarının tekrar denge hâline girebilmeleri için, bu zıt unsurların daha fazla değer almış olan tarafından diğer tarafına doğru bir akış meydana gelir, yani birinden diğerine doğru değer akışları başlar ki, bu akış hâlinin de maddedeki ifadesi ‘hareket’tir. (27- 28, 22) Çeşitli yönlerde meydana gelen bu hareketlerle madde hâl ve şekilleri üzerinde bir sürü değişme ve yenilikler meydana gelir. (28)

İşte “değer farklanması” veya “miktarî değişmeler” terimiyle ifade edilen mânâ, denge hâlindeki bu iki zıt değer grubundan birine veya diğerine dışarıdan gelen tesirin fazla değer ilave etmesiyle, aralarında “farklı durumlar”ın meydana getirilmesidir. (27, 22) Düalite prensibi. Özetle, bir “birim düalite”nin birbirine zıt iki tür hareket kompleksinden, yani iki zıt değerinden birine diğerinden daha çok tesir gelmesi, o ünitenin veya birimin “değer farklanması”nı icap ettirir. (27) Şu hâlde, gelen tesirler birer “değer” demektir. (27)

Madde kombinezonunun yukarıdan ve aşağıdan aldığı değerlere göre ilerlemesi ve gerilemesi

Madde kombinezonlarının çeşitli değişmelerinin ve üst değerler almalarının, maddelerin inkişafında çok büyük rolü vardır. (92) Yukarılardan alınan tesirlerin her biri, bir yükseltici değeri içerir. (83) Maddeler, bu yüksek değerleri ala ala, üst ‘plân’ın daha zengin değerli maddeleriyle ve tesirleriyle sempatize olabilecek durumlara gelirler ki, günün birinde de, bir üst kademedeki kombinezonlara kayarak, onlarla aynı plânda, yani üst plânda tesirleşmelere başlarlar. (83) Bu suretle, o madde bir üst kademedeki madde kombinezonlarına geçerek, bir kademe daha yükselmiş olur ve inkişaf da böylece devam eder gider. (83) Aksine, eğer aşağıdan gelecek tesirler fazla olur ve üstten de lüzumlu derecede tesirler alınmazsa bu defa iş tersine döner: (83) Yani alttan gelecek tesirler nispeten basit olduklarından, o maddenin kendilerine nazaran kompleks kalan bünyesindeki bütün hareketleri besleyecek durumda bulunmazlar. (83) Eğer bunlar yukarıdan da beslenmezlerse, yavaş yavaş o hareketlerin bir kısmı silinmeye başlar; o madde artık, bulunduğu kademedeki diğer kombinezonlarla dahi alışveriş yapamaz hale gelir ve ancak kendisi ile sempatize olabilen bir alt kademenin maddeleri arasına karışmış olur ki, bu da onun gerilemesi, kıymetlerinin silinmesi demektir. ( 83) Hareket kompleksleri. Şu hâlde bir madde kombinezonunun yükselmesi veya alçalması, ona gelecek üst veya alt tesirlerin nicelik ve niteliklerine bağlıdır. (83)

Bir ruhun herhangi bir madde kombinezonuna ihtiyacı kalmaz ve ona karşı hiçbir davranışta bulunmazsa, o madde kombinezonunun –bulunduğu çevre içinde görünen– bütün hareketleri silinir ve o âna mahsus bütün kıymetleri ortadan kalkar ki, bu da insanoğlu diliyle o madde kombinezonunun bir tür “ölümü” veya dağılışı olarak nitelendirilebilir. (21)

Madde kombinezonu teriminin geçtiği diğer bilgiler

“Madde kombinezonu” teriminin geçtiği diğer bilgiler şunlardır:

• ‘Hidrojen âlemi’mizin anası olan ‘ilk hidrojen atomu’ bir madde kombinezonudur. (44)

• ‘Varlık’ları vasıtasıyla ruhlar, hidrojen âleminin yoğun madde kombinezonları üzerinde, kürelerin ve dünyaların içindeki kaba maddeler üzerinde çeşitli formasyonlar ve transformasyonlar meydana getirirler. (55)

• Yeni meydana gelen bir varlık, ilk anından itibaren diğer daha basit madde kombinezonları ve sistemlerini, kendisinde mevcut olan ‘idrak’in tedricen inkişafıyla oranlı olarak, birbirine bağlar ve yeni yeni kombinezon ve sistemler meydana getirir. (117)

• Meydana getirilen varlığın ilk kullanabileceği madde kombinezonları, bitki bedenlerinin en basit ve en ilkel hücreleridir. (56)

• İnkişaf ederek insanların tanımakta olduğu en yüksek ‘elementler’ kadrosunu aşmış hidrojen atomu, insanların kolaylıkla saptayamayacakları büyük kombinezonlarla bünyesini öyle zenginleştirmiştir ki, birtakım yüksek enerjiler yayınlayabilmektedir. (51)

• İnsan; bir ruhun kâinattaki tekâmülünün vasıtası ve ifadesi olan varlığa tahsis edilmiş madde cüzlerinden kurulu bir kombinezonlar bütünüdür. (185)

• İnsanlığın inkişaf kademelerinde en yüksek formunu bulan ‘sevgi’, bedenin (beynin) çok ince bir kısım madde kombinezonlarının yayınladı kları yüksek ve süptil vibrasyonların, enerjilerin tezahürlerinden ibarettir. (132) Sevgi vibrasyonlarına çeşitli nedenlerden ve özellikle bazı zorunlu ve lüzumlu, sınav ve gözlem ihtiyaçlarından dolayı daha basit ve daha kaba kombinezonların ağır yayınları karışabilir: (133) Mesela kıskançlık, bencillik, gurur, izzetinefis, kabadayılık, para ve şöhret hırsları gibi sevgiyi zehirleyici bir sürü daha kaba “madde kombinezonu” sevgi kombinezonlarına karışabilir. (133) Bu yolla o daha kaba “madde kombinezonları”ndan çıkan ve bedenin ince sevgi kombinezonlarına devamlı olarak kuvvetle ve şiddetle yönelen tesirler, yavaş yavaş sevgi kombinezonlarına etkide bulunarak onların üst kıymetlerini kısmen silmeye ve sonuçta bu kombinezonları yozlaştırmaya başlarlar. (133)

• Bedenlerdeki antipati ve nefret vibrasyonlarını yayınlayan ince madde kombinezonları kaba fizikokimyasal madde kombinezonlarına oranla bir hayli ince ve süptil olmalarına rağmen sevgi kombinezonlarına oranla kabadırlar. (132)

• İnsanın sinir sistemi yapısında öyle ince kombinezonlar vardır ki, bunlar sürekli olarak “idrak” şeklinde tezahür eden vibrasyonlar, enerjiler yayınlamaktadırlar. (36) İdrak arttıkça, etraftaki olayların mânâları daha ziyade belirir ve bu sayede insanın beynine ait madde kombinezonlarından süzülen “idrak” vibrasyonları bu sayısız olaydan çeşitli sonuçlar çıkarmaya, olay cüzlerinden türlü türlü kombinezonlar kurmaya başlar ki, bunlardan da ‘dünya bilgileri’ meydana gelir. (128) İdrakler inkişaf ettikçe bu bilgiler de kapsam kazanır ve artar. (128) Böylece bilgiler çeşitli dallara ayrılır. (128) Sanat, edebiyat, ilim, tıp, felsefe, müzik, resim, iktisat, siyaset, din gibi bir sürü bilgi kolu oluşur. (128) Bütün bunlar inkişaf mekanizmasında artan idrakin, olay (Olaylar) maddelerinden kurmuş olduğu yeni madde kombinezonlarının sonuçlarıdır. (128)

• Varlık da bütün fiil ve hareketleriyle, bütün duygu ve düşünceleriyle madde kombinezonlarından ibarettir. (33)

• Beyne bağlı realiteler, öz varlıktaki idrake ait ince madde kombinezonları komplekslerini zenginleştirirler: (181) Yaşanan realiteler ve bu realitelere bağlı iyi ve kötü bütün olaylar, insanları çeşitli görünüşleriyle memnun eder veya üzerken hakikatte bunlar, ‘öz varlık’ta –o varlığın bünyesine uygun değerlerle– insanın anlayamayacağı şekilde birtakım formasyon ve transformasyonlara neden olurlar. (111) İnsan beynine göre kıymetlendirilmiş olan dünya realiteleri ve realiteleri oluşturan unsurlar, öz varlığa aynı hâl ve şekillerde değil, asıl kıymetleriyle geçerler. (110, 111) Bu kıymetler, bu realitelerin, öz varlıkta meydana getirmiş oldukları, varlığın ince bünyesine ve ihtiyaçlarına uygun, yüksek ve ince madde kombinezonları hâlindeki birtakım sonuçlarıdır. (111) Böylece orada, çok yüksek madde sentezleri içinde, dünyadaki görünüşlerinden bambaşka şekil ve tarzlarda, gittikçe değerlenerek zenginleşen ince kombinezonlar meydana getirirler. (111) Bunlar hakiki öz bilgilerdir ki, ruhların tekâmüllerine hizmet ederler. (111)

• Vicdan, realite, idrak (dünya idraki), bilgi (dünya bilgileri), sevgi (dünyadaki sevgi) vb. gibi dünyada tezahür eden bütün kıymetlerin asıl kıymetleri, öz varlıkta işlenmiş, meknuz kudretlerde olup, fonksiyonları öz varlığa dünya imkânları içinde hizmet etmek yolunda işler. (136) Küresel veya idrakî zaman tekniği ile değerlenen bu ince kombinezonlar, dünyanın yüzeysel zaman idrakiyle tarif edilemez ve nitelenemezler. (136) Aynen, küresel veya idrakî zaman tekniğine tâbi olan, dünyadan sonra geçilecek yarı-süptil âlemdeki sevgi kombinezonlarının da idraki insanlar için mümkün değildir. (136) Yüksek zaman idraki o kadar çeşitlilik gösteren ince madde kombinezonları na sahiptir ki, bunlardan yayılan vibrasyonlar, basit idraklerle (basit zaman idrakleriyle) kıyas edilemeyecek kadar büyük bir hız ve kapsamla nitelenebilen zaman ölçüsündedirler. (211)

• İnkişaf eden hidrojen nihayet öyle bir inkişaf kademesine gelir ki, o kademede çok ince ve karmaşık madde kombinezonları hâlinde, insanların tanımadıkları dünya maddesi-üstü enerjileri yayınlamaya başlar. (51) Bunlar çok kompleks hareketli, bünyeleri karmaşık, zengin madde kombinezonları ndan oluşan, üstün değerli enerjiler hâlinde bulunan kudretli ve değerli maddelerdir. (52) İşte bunların bulunduğu ortama yarı-süptil ortam denir. (52) Bu âleme geçen varlıkların, ilk kullandıkları ve bağlandıkları vasıta yarı-süptil maddelerden oluşan belirli bir madde kombinezonudur. (315)

• Tesirler, sonsuz varyeteleriyle, çeşitli madde kombinezonları hâlinde, madde bünyelerine girerler ve maddeler arasındaki sayısız alışverişleri sağlarlar. (69)

• Bir ‘mâşerî plân’a mensup fertlerin birbirlerine ve maddelere karşı durumları nın ayarlanmaları vazifeli varlıkların vazifeleri icabı olarak gönderdikleri tesirlerin, madde kombinezonları nda ve bedenlerde meydana getirdikleri “miktarî değişmeler”le (“değer farklanmalarıyla) olur. (175) Düalite prensibi

• İnsan, kullanmakla yükümlü bulunduğu ‘idrak’ ve irade özgürlüğüyle, ‘cehit’ ve gayretlerini vicdan düalitesinin hangi zıddına yöneltirse, hangi zıdda daha fazla değer yüklerse denge o zıddın lehine olarak bozulur. (104) Çünkü bir madde kombinezonuna yönelmek, ona tesir göndermek demektir, gönderilen ‘tesirler’ ise birer değerdir ve o tarafın lehine olarak değer farklanmasını icap ettirir. (104) Geniş ve kapsamlı bir idrake sahip olan insan artık ‘cehit’ ve gayretlerini vazife unsuruna mı, yoksa nefsaniyet unsuruna mı çevirmesi gerekeceğini daha iyi bilir. (117) Ayrıca, müspet olan vazife unsuruna uyduğu zaman ileriye doğru ne gibi yüksek madde kombinezonları ve sistemleri kurabileceğini takdir etmeye başlar ki, bu da onun ‘vazife plânı’na –idrakiyle– gittikçe yaklaşması anlamına gelir. (117-118)

• Gün gelecek, ruh kendisine tâbi olan varlığı kâinatta ebediyen terk edip gidecek ve terk edilmiş varlık dağılacaktır. (37) Fakat dağılacak olan şey, sadece duyguları, fikirleri ve şimdilik tanımadığımız, ileride gelecek daha nice sayısız ifadeleri taşıyan madde kombinezonları, şekilleri ve hareketleri olacaktır: (37) Madde hareketleri içinde görünen bu hâllerin ruhtaki –mahiyetlerini bilmediğimiz– “asıllar”ı ise, ruhla beraber ebedî “oluş ve akış”larına devam edeceklerdir. (37)

Düalite prensibi

Hareket kompleksleri

Hareket

Tesirler

Kompleks madde